Konuk makalesi, Prof. Scheibenbogen

Long COVID'in Boyutu

Birçok enfeksiyon, enfeksiyon sonrası sekeller ile ilişkilidir. Bu, enfeksiyonun akut fazı sona erdikten ve vücut genellikle virüsle başarılı bir şekilde savaştıktan sonra ortaya çıkan uzun süreli veya kronik semptomlar anlamına gelmektedir. Viral enfeksiyonlardan sonraki bu tür semptomlara postviral sendromlar da denmektedir. İkincisi, grip/influenza, Epstein-Barr virüsü (EBV), enterovirüsler veya dang virüsü dahil olmak üzere çeşitli başka viral enfeksiyonlarla da ortaya çıkabilmektedir. Daha önceki virüs salgınlarını takiben biriktikleri de bilinmektedir. Postviral sendromların kesin nedenleri henüz tam olarak anlaşılamamıştır.

Post-viral sendromların semptomları çeşitli olabilir ve kişiden kişiye değişebilir. En sık görülen semptomlar, kalıcı, şiddetli bitkinlik (=yorgunluk), kas ağrısı, eklem ağrısı, baş ağrıları, hafıza ve konsantrasyon sorunları, dolaşım veya uyku bozukluklarıdır. COVID-19 pandemisi, Long COVID aracılığıyla bizi enfeksiyon sonrası hastalıkların yeni bir boyutuyla karşı karşıya getirmiştir. Uzun süredir COVID-19'dan etkilenen birçok insan, enfeksiyondan 12 ay sonra hala yüksek kronikleşme riski olan semptomlardan muzdariptir ve bazıları ciddi şekilde hastadır. Haziran 2023 itibarıyla Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bundan 30 Avrupalıdan 1'inin etkileneceğini varsaymaktadır. Bu hastaların çoğu için şu anda herhangi bir küratif tedavi mevcut değildir. Miyaljik ensefalomiyelit veya kronik yorgunluk sendromu (ME/CFS), salgından önce Almanya'da tahminen 300.000 kişinin mustarip olduğu, enfeksiyon sonrası en engelleyici sekellerden biridir. (KBV Verileri). 

Long COVID Araştırması

Long COVID'in pandemik olarak ortaya çıkması nedeniyle, bulaşıcılık sonrası hastalıkların mekanizmalarının uluslararası araştırmalar yoluyla hızlı bir şekilde aydınlatılabileceğine ve böylece etkili tedavilerin geliştirilebileceğine haklı  bir umut bulunmaktadır. Çalışmalar, bağışıklık sisteminin sürekli aktivasyonunun, dolaşım bozukluklarının ve viral kalıcılığın rol oynadığını zaten göstermektedir. COVID sonrası ve ME/CFS için klinik terapi denemeleri dünya çapında başlamıştır. Almanya'da da BMBF'nin desteğiyle PCS ve ME/CFS üzerinde "el ele" araştırma ve tedavi çalışmaları yürütmek üzere ulusal bir klinik çalışma grubu kuruldu.

Long COVID ın Bakımı

Şimdiye kadar, etkilenenlerin çoğuna iyi bakılmamıştır. Long COVID hastaları genellikle çeşitli semptomlara ve bozukluklara sahiptir ve birçok doktor enfeksiyon sonrası hastalıklara pek aşina değildir. Long COVID hastaları öncelikle yeterli ve zamanında teşhise ve genellikle semptom odaklı tedaviye ihtiyaç duymaktadır. Bu en iyi şekilde pratisyen hekimler ve uzmanlar, fizyoterapistler, rehabilitasyon klinikleri ve özel ayakta tedavi kliniklerinden oluşan bir ağda yapılandırılmış bakım yoluyla elde edilebilir. Halihazırda ülke çapında bu tür ağlar için bir dizi girişim bulunmaktadır. Bu bakım tekliflerinin nasıl yapılandırılması ve finanse edilmesi gerektiğine dair kavramlara acil olarak ihtiyaç duyulmaktadır. Federal Ortak Komite (G-BA), yani sağlık sisteminde tıbbi bakım için yönergeler oluşturma görevi olan Almanya'daki organ, Long COVID'den etkilenenler için yapılandırılmış ve daha iyi bakım ve ve benzeri enfeksiyon sonrası hastalıklara yönelik yeni düzenlemeler oluşturma, görevine sahiptir.

Ağır hastaların tanı ve tedavisi ile tedavi araştırmaları için bölgesel yeterlilik merkezlerine acilen ihtiyaç duyulmaktadır. BMG, bunun için fon sağlanmasına yönelik olarak Federal Meclis'e başvurmuştur. Yaygın enfeksiyon sonrası sendromlar (ME/CFS, POTS, nörobilişsel post-COVID) için, şimdiye kadar en yetersiz hizmet almış olanlar olmak üzere, özel ayakta tedavi klinikleri de ülke çapında kurulmalıdır.

 

Yayın tarihi 12.07.2023